Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek arasında başlayan paralel yapı gerginliği âdete etekteki taşların dökülmesine kadar gitmişti. Canlı yayında soruları cevaplayan Bülent Arınç, Melih Gökçek hakkında çok ağır sözler söylemiş ve önemli iddialar gündeme getirmişti. Melih Gökçek’in Ankara’yı parsel parsel sattığını dile getiren Arınç bu parseller ve Melih Gökçek ile ilgili 100 belgeyi daha sonra açıklayacağını söylemiş 7 Haziran seçimlerinin ardına ertelemişti. 7 Haziran seçimleri açıklanır açıklanmaz bütün gözler Bülent Arınç’a dönmüş ve bir açıklama bekleyen meraklı bakışlar Bülent Arıç’ın yapacağı açıklamaya dikkat kesilmişti. Türkiye’nin başkentinde ve o başkentin Büyükşehir Belediye Başkanı’nın aynı partiden Başbakan yardımcılığı yapan bir isim tarafından Ankara’yı peşkeş çektiği iddialarının ortaya atılmasından sonra Bülent Arınç bir açıklama yapmayacağını söylemişti. Bülent Arınç 7 Haziran sonrası dediğini ifade ederek muamma bir gün olduğu imaları ile cevap vermemiş ve daha sonra da Melih Gökçek’i siyasi olarak bitirmeyi düşündüğünü ancak sonradan vazgeçtiğini itiraf etmişti. Özgül ağırlığı olduğunu iddia eden Bülent Arınç hala bu belgeleri kamuoyu ile paylaşmadı. Bütün bu tartışmaların arasında Başbakan Ahmet Davutoğlu bu sürecin medyaya yansımadan halledilmesi gerektiğine işaret ederek sesleri bastırdı. Bu olayların ardından Melih Gökçek ve Bülent Arınç’ın açıklamalarına dava açıldı ve Ankara’nın neresini parsel parsel sattığı iddiaları sorulmuştu.
Ankara parsel parsel satıldı mı sorusuna takipsizlik
Başbakan yardımcısı Bülent Arınç Melih Gökçek’in bazı isimlerle ve çevrelerle hukuk dışı ilişkilere girdiğini ve bu hukuk dışı ilişkilerden dolayı hukuk dışı işler yaptığını söylemesinin ardından TMMOB Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi harekete geçti. Suç duyurusunda Ankara’nın kime nasıl satıldığını soran Şehir Plancıları Bülent Arınç’ın da elinde ki bilgi ve belgeleri açıklaması gerektiğini işaret etmişti. Ancak mahkeme sadece televizyondaki bir açıklamaya dayanarak diye okuduğu dava dosyasında Bülent Arınç’ın 100 dosyayı açıklayacağım sözünü yok saydı ve 100 dosyanın ne olduğunu sorma gereği bile duymayarak takipsizlik kararı verdi. Olası bir şüphenin varlığı durumunda yapılması gereken soruşturma ya da kovuşturmanın 100 tane yolsuzluk dosyasının bizzat Başbakan Yardımcısı tarafından kendi partisinin belediye başkanı hakkında dile getirilmesini mahkeme olası bir şüphe diye değerlendirmeyerek davaya takipsizlik kararı verdi.